Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformu olan Trendyol’da bağımsız teslimatçı olarak çalışan binlerce arabalı kurye, şirketin kendilerine önerdiği sefalet zammını reddederek dün ülke genelinde iş bıraktı.
Geçtiğimiz yıl Brezilya ve Almanya gibi ülkelerdeki çeşitli teslimat çalışanlarının ağır çalışma şartlarına ve düşük maaşlara karşı düzenlediği grev ve protestoların ardından gelen bu grev, uluslararası işçi sınıfı içinde büyüyen bir militanlık dalgasının parçasını oluşturuyor.
Dünya çapında hükümetlerin COVID-19 pandemisinden dolayı her gün binlerce önlenebilir ölüme yol açan öldürücü politikaları ve hızla artan hayat pahalılığı, işçi sınıfının giderek genişleyen kesimlerini mücadeleye itiyor.
Amerika ve Avrupa’da öğretmenler ve öğrenciler okulların güvenli olmayan koşullarda açılmasına karşı grev ve protestolar düzenlerken, Türkiye’de ardı ardına fiili grevler patlak veriyor. Son haftalarda Çimsataş metal işçileri, Divriği demir madeni işçileri ve son olarak Gebze’deki Farplas otomotiv parçası işçileri ücret anlaşmazlıkları üzerine iş bıraktı. 21 Ocak’ta binlerce doktor iş bırakırken, 8 Şubat’ta ülke genelinde çok daha geniş katılımlı bir sağlık emekçileri grevi planlanıyor.
Trendyol’da çalışan kuryeler, dünyanın dört bir yanındaki meslektaşları gibi, pandemi döneminde kritik önem taşıyan emekçiler arasında yer aldılar. Sayısız ürün çeşidine sahip olan Trendyol’un, günde bir milyonu aşan sipariş sayısıyla Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki en büyük 5 e-ticaret şirketinden biri olduğu belirtiliyor. 2019’da Trendyol’un online müşteri sayısı 9,2 milyon iken, bu sayı 2020’de 19,3 milyona ve 2021’de 30 milyona çıktı.
BloombergHT’ye göre, 2018’de Çin merkezli Alibaba’nın hisselerinin büyük kısmını satın aldığı Trendyol, 2021’de 16,5 milyar dolar piyasa değerine ulaşarak Türkiye’de 10 milyar dolarlık sınırı geçen ilk şirket oldu. 2010 yılında kurulan Trendyol’un piyasa değeri 2018’de 1 milyar dolardı.
Aralık 2021’de resmi yıllık enflasyonun yüzde 36’ya çıktığı, bağımsız araştırma kurumu ENAGrup’ın çalışmasına göre ise gerçek oranın yüzde 82 olduğu koşullarda, Pazartesi günü şirketin 2022 için yüzde 11’lik bir maaş zammı oranı açıklaması, binlerce kuryenin öfkeyle harekete geçmesine yol açtı. Yüzlerce arabalı kurye aynı gün şirketin İstanbul, Maslak’taki merkezi önünde toplandı ve talepleri karşılanmadığı takdirde süresiz iş bırakacaklarını duyurdu.
Kuryeler, yüzde 50 zam talebine ek olarak iş yükünün azaltılmasını, şirketin baskısına son verilmesini ve iş bırakma eylemine katılan hiçbir çalışanın işten çıkarılmamasını istiyorlar. Sosyal medyadan örgütlenen binlerce kurye, dün İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Samsun, Tekirdağ, Eskişehir, Muğla, Diyarbakır ve Siirt gibi ülkenin dört bir yanında bulunan şehirlerde teslimat yapmayı reddetti.
Trendyol, müşterilerine birçok şehirde devam eden yoğun kar yağışından dolayı “olumsuz hava koşulları nedeniyle teslimatlarda gecikme” olduğu bildiriminde bulunurken, kuryeler gerçekte bunun iş bırakma eyleminden kaynaklandığını belirttiler. Kuryelerin Twitter’da yeni açılan hesabından paylaşılan gönderilere göre, kuryelerin mücadelesini destekleyen birçok insan Trendyol’a kınama mesajları gönderdi ve oradan alışveriş yapmayacağını ifade etti.
Araç konvoyları halinde kent meydanlarında toplanan kuryeler, kitlesel basın açıklamaları yaptılar. İstanbul’un Avrupa (Yenikapı) ve Anadolu (Maltepe) yakalarında düzenlenen protesto eylemlerinin ardından FOX TV önünde de bir basın açıklaması düzenlendi.
Trendyol yönetimi arabalı kuryelerin son yüzde 11’lik zamla ayda 10.000 TL maaş aldığını iddia ederken, kuryeler bu rakamın kendilerinin aylık zorunlu giderlerini de kapsadığını açıkladılar.
Trendyol Express çalışanlarının sosyal medyada yaptığı açıklamaya göre, kuryeler, araç trafik sigortası, araç kaskosu, araç bakımı, lastik değişimi, motorlu taşıt vergisi, araç yakıtı, kendi sigortaları ve yemek giderleri gibi sabit masraflara sahipler ve bunlar 6.500-7.500 TL’yi buluyor. Kuryeler, sonuç olarak ellerine geçen rakamın yüzde 50 zamla 4.250 TL’ye çıkan asgari ücretin bile altında kaldığını belirtiyor.
Yenikapı’da bir kurye temsilcisi tarafından okunan basın açıklamasında şunlar belirtildi: “Yemek, muhasebe masraflarımızdan sigortamıza kadar her masrafı kendimiz karşıladığımız bilindiği üzere buna rağmen yapılan 1.000 liralık zam aylık yakıt giderimizi bile karşılamamaktadır.”
Açıklamanın devamında şunlar belirtiliyordu: “Masraflarımıza ek olarak uzun vadeli kredi borçlarının göz önünde bulundurulması Trendyol Express tarafından şart olmuştur. Trendyol Express kuryeleri olarak, Trendyol ve Trendyol Express şirketinden beklentimiz yapılan zammın revize edilmesi, güncel ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak akılcı bir zam teklifini 9.000’i aşkın kuryelere iletmesidir. Durumdan geri adım atmayacağını bildiren Trendyol firmasına tepkimizi kontak kapatarak iletmeye devam edeceğiz.” Arabalı kuryeler, bugün de bir “büyük eylem” düzenleyeceklerini duyurdular.
Genel enflasyonun yanı sıra, kuryeleri doğrudan ilgilendiren benzin fiyatı, son bir yılda 7,30 TL’den 14,10 TL’ye çıkarak yaklaşık yüzde 100 zamlandı.
Türkiye enflasyon oranıyla öne çıkmakla birlikte, fiyatlardaki artış küresel bir olgudur. Doğrusu bu durum, ABD başta olmak üzere dünya çapında kapitalist hükümetlerin COVID-19 pandemisine verdiği yanıtın bir yan ürünüdür. Pandeminin başından beri mali piyasalara trilyonlarca dolar aktarılırken, neredeyse tüm ülkelerde işçiler şirket ve finans seçkinlerine kâr yaratmak üzere güvenli olmayan işyerlerine dönmeye zorlandılar.
Pandemiyi sona erdirmek için gerekli bilimsel halk sağlığı önlemlerinin alınmaması ile işçi sınıfının yaşam koşullarının giderek daha kötüleşmesi aynı nedenden kaynaklanıyor: kapitalist egemen sınıfın hiçbir engel tanımayan özel servet biriktirme dürtüsü. Bu durum, pandemiyle mücadelenin hayat pahalılığına ve toplumsal eşitsizliğe karşı mücadeleden ayrılamayacağını ortaya koymaktadır.
Dünyanın dört bir yanında bu aynı nesnel temelde gelişmekte olan işçi sınıfı hareketinin uluslararası sosyalist bir program temelinde bağımsız taban komitelerinin inşa edilmesi yoluyla birleştirilmesi gerekiyor. Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin geçtiğimiz yıl kuruluşunu başlattığı Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı, işçilerin bu yakıcı ihtiyacına yanıt veriyor.